"IT izleme yazılımınızı seçerken hangi kriterleri dikkate alırsınız ? “ diye sorduğumuzda, cevaplayanların genelde seçimlerini benzer kriterlere dayandırdıklarını görmekteyiz ;
A) Meslektaş tavsiyesi.
B) Ürünün referansları.
C) Gartner ve benzeri raporlar.
D) POC sonucu.
E) “Eski şirketimde de bu yazılımı kullanıyorduk."
F) “Karşılaştırmalı olarak test ettik, bunu seçtik.”
Hepsinin ürün seçiminde önemli kriterler olduğuna ve bir seçimde dikkate alınması gerektiğine inanmakla birlikte, bazı seçimlerin öncesinde soru sorarak başlamanın daha doğru olduğunu düşünmekteyiz. Bu nedenle de henüz IT izleme yazılımını seçmeyenler / seçme sürecinde olanlar / bir türlü karar veremeyenler için dikkat edilmesi gereken noktalara dair bir kontrol listesi hazırladık.
A) Neyi ve hangi derinlikte izlemek istiyorsunuz ? IT Monitoring çözümünden beklentiniz nedir ?
Satın alım kararı vermeden önce IT izleme yazılımınızla neyi izlemek istediğinize karar verdiniz mi ? Tam olarak IT Monitoring çözümüden beklentiniz nedir ?
Amacınız sunucular, ağ cihazları ve diğer IT öğeleri kapandığında haberdar olmakla sınırlı, basit ama etkili bir alarm sistemi kurmak mı ? Yoksa sunuculardan performans verisi toplamak, SQL sunucunuzun neden yavaşladığını anlamak, sanal platformunuzun, Linux sistemlerinin sağlığını hakkıyla izlemek veya yurt genelindeki data hatlarınızın gelen/giden trafiğini ölçmek, şubelerdeki UPS ve jeneratörleri de kontrol altına almak, hatta ağ yazıcılarınızın toner / kağıt çekmecesinin durumu gibi çok daha detaylı verilerle dolu büyük çapta bir izleme projesi oluşturmak mı ?
Belki de IT Monitoring dünyasını aşıp APM (Application Performance Monitoring) sınırlarından içeri girmeyi planlıyorsunuz ? Belki bazı iş akışları ve otomasyon betikleri kullanarak kapanan servisleri otomatik başlatmak, hatta uygulama sunucularını kapatıp açmak gibi ihtiyaçlar bile aklınızdan geçiyor olabilir.
Öncelikle bu sorulara cevap vererek başlamanızda fayda var. Zira basit ve yönetilebilir bir izleme çerçevesi için ciddi bir yatırım yaparak, büyük ve hantal bir izleme yazılımı satın almaya gerek olmadığını düşünüyoruz. Aynı işi daha düşük kaynak kullanarak çözebilecek ve neredeyse aynı performansı sağlayacak bir çok çözüm mevcut ve büyük bir IT yatırımı yapmadan önce amacınızın ne olduğunu net olarak belirlemek maliyetlerden tasarruf etmenize ve dolayısıyla projenize makul bir bütçe ayırmanıza yardımcı olacaktır.
Benzer bir maliyet / kaynak etkin yaklaşımla, yukarıda bahsettiğimiz türden karmaşık ve “enterprise” seviyede bir projede bile, yüksek yatırımlara gerek kalmadan yazımızın konusu olan alternatif IT Monitoring çözümlerinin şaşırtıcı seviyede sonuçlar sağladığını söyleyerek bu bölümü noktalayalım.
B) Aslında yok mu birbirlerinden farkları ?
Ticari IT izleme çözümlerinin piyasada hatırı sayılır bir pazar payına sahip olduğunu ve APM yazılımlarını da katınca bu payın daha da genişlediğini biliyoruz. Ancak bize göre esas bilinmeyen ya da yeterince irdelenmeyen konu şu'dur ; Doğru yazılımı seçebilecek kadar tüm seçeneklerimizi incelemeye zaman ayırdık mı ?
Ne demek istediğimizi örnekle açıklamaya çalışalım : Ağırlıklı olarak Microsoft teknolojileri kullanan bir IT sistemleri grubuna sahipsiniz ve bu platformu da sanallaştırma teknolojileri, storage sistemleri, ağ cihazları vs. ile desteklemektesiniz. Sunucularınızdaki Windows işletim sistemlerini, Microsoft uygulamaları (Exchange Server, SQL Server, DNS, Active Directory vb.) gibi uygulamalardaki servislerin çalışırlığını kontrol etmek, sunucuların performans ve sağlığına dair veri toplamak, sanallaşma hostlarının hardware sağlığını izlemek, storage ve network cihazlarından disk doluluğu, LUN/Volume IO performansı bilgisi toplamak, tüm bu bilgileri dashboardlarda görüntülemek, PC ve mobil cihazlardan da bu alarmları görmek istiyorsunuz ve bu amaçla bir yola çıktınız.
Bu noktada kolayca aklımıza gelen bazı meşhur IT izleme yazılımları var değil mi ? Haklısınız. Rüştünü ispat etmiş çözümler piyasada mevcut.
Peki size aynı işi daha düşük kaynak ve maliyetle karşılayabilecek çözümler olduğunu söylesek ?
IT Monitoring çözümlerinin çoğu veri toplamak için aynı metot ve yöntemlere başvururlar. Windows işletim sistem ve uygulamaları (SQL, EXC) için Windows Performan Sayaçları (Performance Counters) ve / veya WMI, Linux / UNIX platformları için ajan bazlı izleme veya SNMP, Ağ cihazları / Storage vb. metrikleri için SNMP, Server / Sistem Hardware için IPMI vs. uzayarak giden bir liste sayabiliriz. Görüleceği üzere yazılımın adını değiştirdiğinizde metrik toplama yönteminiz hatta metriklerin kendisi değişmiyor. A, B, C veya D yazılımlarının bu noktada birbirlerinden farkları yok.
Bu tespiti yaparak bir sonraki kritik soruya geçelim.
C) Aynı sonucu elde etmek için daha çok sistem kaynağı tüketerek, daha fazla ödemeyi gerekli görüyor musunuz ?
Şu ana kadar, seçim yapmak için iki önemli analize ihtiyaç duyduğumuz ortaya çıktı. Monitoring projesi yaparak amacımız nedir ve Monitoring alanındaki teknoloji ve teknikleri ; fiyat / performans karşılaştırması yapacak kadar biliyor muyuz ?
Bilinen IT Monitoring çözümlerinin ne yazık ki bütçe dostu olmayan bazı özellikleri bulunuyor.
1) Giderek artan lisans maliyetleri.
Adı ; ajan - node - sensor - item , ne olursa olsun sistem sayınız arttıkça ticari yazılımlara daha çok ödersiniz. Bazıları yıllık, bazıları ömür boyu lisanslama yaparlar ancak mantık aynıdır. Organizasyonunuzun büyümesi ve sistem sayısının artmasıyla paralel, maliyetler de artar. Bu durumdan etkilenmemek için bir gün kendinizi, sistemleri kıymetli veya daha az kıymetli şeklinde sınıflandırmak ve bazılarını izlemekten feda ederken bulabilirsiniz. Oysa ki çağdaş bir IT yapılanmasında hizmet veren hiç bir öğenin takibinden vazgeçilmemesi gerekir.
2) Gizli maliyet kalemleri
Lisans maliyetlerine ek olarak sistem sayınız arttıkça topladığınız veri miktarı da arttığından, bu veriyi işlemek ve saklamak ciddi bir maliyet unsuru haline gelmektedir. Çoğu IT Monitoring yazılımı veriyi işleyecek ek sunuculara ihtiyaç duyarlar. Bu sunucular da ek lisans demektir. Diğer yandan veri saklamak için kullandığınız veri tabanı sunucusu da (genellikle Microsoft SQL veya Oracle DB olur) verinin büyümesiyle birlikte başka bir sorun haline dönüşebilir. Daha çok veri, daha büyük SQL / Oracle sunucusu, bu da daha fazla CPU / Core kullanımı ve sonuçta gizli başka bir maliyet kalemi demektir. İyi yapılandırılmamış bir IT Monitoring sunucusunun hatırı sayılır büyüklükte veri saklayarak Storage / SAN / NAS tarafında disk alanı yükü oluşturacağını da bu vesileyle hatırlatalım.
Monitoring.World’de yönettiğimiz sistemlerden 600 hostu izleyen bir Monitoring sunucusu yalnızca 6 GB RAM / 2 vCPu / 100 GB Volume kaynak tüketmektedir
3) Eksik yapılandırma ve danışmanlık süreçleri
Türkiye’de gerçekleştirilen IT Monitoring projelerinde rastladığımız sorunlardan biri de, satış gerçekleştikten sonra iyi bir kurulum ve “anahtar teslim” proje gerçekleştirmekteki isteksizlik. Ne yazık ki, satın alım ve “default” kurulumla baş başa bırakılan bir çok firmanın bize ulaştığını ve yeniden tasarım, hatta kurulum talep ettiklerini görüyoruz. IT Monitoring projelerinin varsayılan değerler ve iyi düşünülmemiş bir planla kurulduğunda sağlıklı bir iş süreci oluşturması mümkün değildir. Sistemlerinizden size bilgi taşıyacak ve gerektiğinde aksiyona geçerek iş yükünüzü azaltacak bir sistemin mutlaka iyi düşünülerek kurulması gereklidir.
4) Alarm ve bildirimler arasında boğulmak.
Deneyimlerimizin bize söylediği en önemli noktalardan biri de, eğer IT Monitoring sisteminin alarmlarını doğru yönetmiyorsak projenin başarısızlığa mahkum olmasıdır. Monitoring bildirim ve alarmlarını yapılandırmak ayrı bir uzmanlık ister ve asla çalıştır/unut türünden bir iş değildir. IT ekiplerinin günlük iş yüküne ek olarak Monitoring sisteminden gelen yüzlerce alarm ile baş etmesi mümkün olamayacağından, doğru bir basamaklandırma (eskalasyon) modeli kurarak, doğru kişiye - doğru zamanda - doğru alarmın gitmesini sağlayacak sistemin oluşturulması büyük önem taşımaktadır.
Son cümle : IT Monitoring projeleri doğru planlama, gerçekçi bir fayda / maliyet analiziyle doğru ürünün seçimi ve de iyi bir proje yönetimiyle en büyük yardımcınız haline gelebilir.
Sorunsuz günler.